Friday 14 May 2010

DİKKAT VİZYONDAYIZ

Neden Yahudiler 2000 yıl dünyanın dört bir yanına dağılmış bir şekilde yaşayıp bir ulus devlet kuramadılar?Ayrıca o zamanki ilkel şartlarda Ortadoğu’dan ,Rusya’nın içlerine kadar ,İber yarımadasına kadar ,hatta Hindistan’a kadar at ve deve sırtında bu kadar uzak diyarlara nasıl göç ettikleri merak konusudur.

Bazı kaynaklar Avrupa’da bazı kavimlerin toplu halde Yahudi dinini seçtiği yazılıdır. 13. kabile söylenceleri , ve Kürt Yahudileri belki bunlara birer örnek teşkil ediyor.

Hemen her zaman ikinci sınıf vatandaş olarak görülen Yahudiler bu kadar aşağılanmış olmalarına , oradan oraya sürülmelerine (pogromlar), dinlerini değiştirmeleri hususunda ağır ve hayati baskı görmelerine (İspanya’daki engizisyondan kurtulmak isteyen Konversolar gibi, Osmanlı’ daki Sabatayistler gibi) mal ve mülklerinin müsaaderesine maruz kalmış olmasına, kanuni haklarından yoksun (Dreyfuss olayı) bırakılmasına ,hakkaniyetsiz olmayan ve eşit olmayan vergilerin salınmasına ( Varlık Vergisi) rağmen neden kendilerine devlet kurma yönünde yüzyıllar boyunca çözüm bulamamışlardır?

Nedense hep başkalarını “hoşgörü”süne sığınmı-şız. II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerce işgal edilen Danimarka'da, Naziler, Yahudileri kolay-lıkla ayırt edebilmek için arkasında altı uçlu sarı yıldız bulunan giysiler giymeye mecbur etti. Danimarka halkı, Yahudilere karşı çıkarılan bu yasayı kabullenmedi. Aralarında kralın da bulunduğu hemen herkes, sırtı sarı yıldızlı giysilerle çıktı sokağa. Danimarka halkının bu tavrı, Yahudilerin tanınmasını da imkansız-laştırdı.

Aslında “imparatorluk” diye tabir edilen yönetim sistemi – ama hangisi olursa olsun- ister Osmanlı , ister İngiliz , ister Fransız ;daha eskilerde Roma hepsi işgal ettikleri topraklarda yaşayan halkların etnik kimliklerine ve dinlerine genelde karışma-mışardır. 19. Yüzyılda iflas eden “imparatorluk” yönetim sistemi çökerek günümüzde 190’a ulaşan ulus devletçiklere dönüşmüştür.

Bu kadar ağır şartlara katlanmayı ve başkalarının tahakkümü altında yaşamayı seçmiş olan biz Yahudilerin kültürel geleneklerinde bir takım eksiklikleri var mıydı?

Yüzyıllardır övünç kaynağı olarak gördüğümüz Maimonides gibi Spinoza gibi ismini sayamacağım birçok ünlü filozof yetiştirmiş olmamıza rağmen.Ancak 19 asır sonlarına doğru nihayet bir İsrail Devletini kurma fikri oluştu. Fikir babası ise Theodore Herzl …

İkinci dünya savaşı esnasındaki inanılmaz soykırım mutlaka bu develt oluşumunu hızlandırmıştır. Ancak bu tarihten çok önceleri bile şimdiki orta doğu bölgesine göç başlamış idi.

Neden İsrail’deki her şey dünyanın çok ilgisini çekiyor bu da bir merak konusudur.Her haber ajansında İsrail ile ilgili mutlaka bir madde vardır.

Geçen haftalarda Türkiye’de organize turlarla bazı güzel eski kiliseleri gezme imkanım oldu. Tur rehberleri İncil’lerin ve de kilisedeki birçok semboller, freskler , mozaikler , yazılar Tevrat’tan ve Yahudi’lerden geçmiş.

Örneğin genelde kilisenin en önünde ve de en üstte bir yazı gözümüzde çarpıyor. “IN RI” . Anlamı “Nasıralı İsa Yahudilerin kralı”. İncil’de adı geçen her yer ve de İsa’nın gömüldüğü yerler bugünün İsrail sınırları içerisinde kalıyor. Mistik olduğu düşünülen Kudüs’ü , Hebron’u ,Bethlehem’i ve daha birçok yeri günlük ibadetlerinde sürekli zikrediyorlar. Hatta uzak ülkelerdeki bazı insanlar bu yerleri İsrail kuruluncaya kadar Cennette zannediyor-lardı.

Ay’a ilk ayak basan ünlü astronot Neil Armstrong “Yeruşalayim’de dolaşmak Ay’ın yüzeyinde dolaşmaktan daha heycan verici” demiştir.

İsrail toprakları tüm Hıristiyan topluluklarının dikkatini çekiyor. Ve ister istemez o bölgedeki her hareket yakından izleniyor.Bağlantılı olarakta biz Yahudiler nerede olursak olalım hem İsrail ile özdeşleştiriliyoruz hem de etkileniyoruz. Sürekli “vizyondayız”….

31.03.2010

No comments: