Monday 7 June 2010

NEDEN

Malcolm Gladwel’in “Outliers” kitabında biz Yahudile-rin ABD’deye göçlerinden sonraki ticari hayattaki başarılarının nedenleri konusunda zamanın ve mekanın iyi denk gelmesine bağlıyor. Polonya’da ve Rusya’da toprak sahibi olamayan Yahudiler çiftçilikten ziyade mecburen el sanatlarına yöneldiler, seyyar satıcılıktan terziliğe, kasaplıktan aşçılığa, saraciye bunlara örnek teşkil edebilir.

Örneğin onların terzilik bilgileri bir anda patlayan hazır giyim konfeksiyon sanayisinin kurucusu yaptı. Öteden beri küçük esnaflık yapanlar bankerlik ve para ticaretini ellerine geçirdiler. İnanılmaz ama sinema endüstrisinin de kurucularından oldular. Bu yetkinliğimizin nereden geldiği merak konusudur.

Buna karşın Orta Amerikadan gelen “hispanik” göçmenlerinin toprak ağalarının yanında çiftçilik yaptıklarından ve aslında başka zenaat bilgilerinin olmaması onları sanayiden uzak tuttu. Tarla ameleliğinden öteye gidemediler.

Osmanlı topraklarında yaşayan Yahudilerin iktisadi hayata katılımları aslında ABD ile pek benzeşmiyor. Kapitülasyonlarla şımartılmış birçok sanayi kolu Levantenlerin elindeydi. Devlet yönetimi zaten sadece Türklerin elinde olduğundan Yahudiler ve diğer azınlıklardan Rumlar ve Ermenilerle birlikte çok daha fakirdiler. Kültürel gelişimleri de çağın çok gerisinde seyrediyordu.Yine de el sanatlarında ve esnaflıkta kendilerini geliştirmek zorunda kaldılar.

Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile kapitülasyonların kalkması , devlet eliyle fabrikaların (şeker, demir çelik)

kurulması ile oluşan yeni ortamdan Levantenler süratle ayrıldılar. Kalan boşluğu doğal olarak en hızlı Yahudiler doldurmaya başladılar. Birkaç dil bilmeleri dolayısı ile dış ticarete ve esnaflıkların dolayı da gelişen endüstrinin hemen her dalında başarılı oldular.

Hatta o kadar dikkat çekmiş ve haset yaratmış ki yıkıcı Varlık Vergisi ile yok eldilmeye çalışılmış , “Amele taburları oluşturlularak tüm genç çalışan nesil 18 ay işlerinden alıkonmuştur. Buna rağmen gurur duyduğumuz Alarko, Profilo, Vakko , Burla gibi kuruluşlar ; akıllı ve çalışkan girişimcilerimiz ve hazır alt yapımız sayesinde doğmuştur.

Demokrat Parti dönemindeki devlet tarafından organize 6-7 Eylül 1955 yağmalama olayları ile beraber akıl almaz antisemitik hareketler birçok sanayicimizi çok doğal olarak ürkütmüş , kimileri işlerini satmış ,veya tasfiye etmiş, kimileri de büyümeyi askıya almıştır.

Ticaretin önemli bir merkezi durumundaki İzmir’deki durum pek farklı değildi. Benmayorlar gibi devasa ithalatçılar , Bağ Yağları gibi fabrikatörler , Zikna ,MJ Taranto, Mutluoğlu gibi dış ticaret firmaları şehrin ticaretinde çok önemli bir yer tutuyorlardı. Ne yazık ki hem göçler nedeniyle, hem de yeni nesile şirketlerin aktarılamaması nedeni ile bir çoğu faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmışlardır.

Yine de bugün gurur duyduğumuz birkaç sanayicin dışında pek etkimiz kalmadı ne yazık ki İzmir’de. Neden bu hale düştük, neden çoğalacağımıza azaldık? Neden zenginleşeceğimize yerimizde saydık?Mutlaka sadece tek bir nedeni yok .Zaten hiçbir zaman çok çocuk yapan bir topluluk değildik . Ancak Varlık Vergisi, 6-7 eylül olayları ,Amele Taburları, Aşkale’ye zorla çalıştırılmaya gönderilen dedelerimiz üzerinde çok olumsuz etkiler yarattığı bir gerçek. 1951 seçimleri ile başlayarak iş başına gelen sağcı muhafazakar partiler Yahudi aleyhtarı basına ve sokak hareketlerine duyarsız kaldılar. Dolayısıyla İsrail’e göçü teşvik etmiş olmasından doğal bir şey yoktur. Bunun da neticede iktisadi hayattaki etkinliğimizin giderek azalması kaçınılmaz bir olgu oldu.

Avram Aji

25.05.2010