Monday 11 January 2016

YENI YIL

Koca bir yılı geride bıraktık. Ne yazık ki Türkiye’miz de Ortadoğu bataklığına düştü. İnşallah sağduyu üstün gelir dedik , olmadı.  Politika çok incelik isteyen bir sanat. Dantela gibi işlemek lazım. Bu sanatkarları ‘MON CHER’ler  diye adlandırarak  aşağılamak , neticede sizi ve dolayısıyla bizi böyle kaosa sürükler. Gerçi artık -Paris’te olduğu gibi - terörün yeri yurdu kalmadıysa da, yine de siyasi çözümler üretmenin , oy kaybetme kaygısının önüne geçmesinin gerekliliğine inanıyorum...

Ben bunları yazmayacağım sizlere... 2015’de güzel şeyler de oldu. İlkler yaşandı.

Çocukluğumda, bayramlarımızda yerel gazetelerde “Musevi vatandaşlarımızın bayramını kutlarız” gibi yazılar çıkardı. Mutlu da olurduk. Son yıllarda Cumhurbaşkanı ve Başbakanın bizim bayramlarımızı kutlayan mesajları,  vaka-i adiye oldu. Soykırımı anma etkinlikleri de her yıl daha bir kapsamlı bir şekilde düzenleniyor... Gerekliliğine inandıkları için olmasa bile.

Yıllar önce sizlere yazmıştım Roma’da Hanuka  bayramımız meydanlarda kutlanıyor diye. İşte bunun benzeri bu yıl İstanbul’da gerçekleşti. Eminim, güvenlik endişesi altında gerçekleştirilmiş olsa bile , hepiniz , benim gibi gurur duydunuz. Darısı İzmir’in başına... Gündoğdu Meydanında olabilir!!!

İkincisi, Bet-Israel sinagogumuz restore edildi ve eski güzelliğine kavuştu. Kıymeti yeterince bilinmese de , bence İzmir’deki en güzel mabet. Yıkık kubbesi yüreğimi dağlıyordu. Bayramlarda oturacak yer bile bulamadığımız günler ne kadar da uzaklarda kadı... Dilerim  güzel  vesilelerle tekrar  kalabalıkları toplama imkanları yaratılır. Bu güzellikten sadece turistler değil de asıl sahipleri de nasibini alır!

Üçüncüsü “Jewish Centre” projesi. Alsancak kehilasının mimari durumu dolayısıyla yıkılmasının gerekliliği , neticede çok daha büyük ve güzel bir projeye yol açtı . Gurur kaynağı olacağı ve bölük pörçük dağılmış mülklerin  yepyeni bir şekilde birleşmesi ile ortaya çıkacak çok amaçlı bina, hepimizi , çatısı altında daha fazla toplayacağı umudunu da besliyor... Emeği geçenlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Her birimizin kendi çapında azami destek vermesi şart. Birçoğumuz için yürüyüş mesafesinde olması ayrıca çok büyük avantaj olacak. Çocuklarımız , gençlerimiz ve de yaşlılarımız için vazgeçilmez bir kültür ve dayanışma merkezi olacağı kesin. Ufkumuz genişleyecek.

Belediyenin ele aldığı Havra Sokağı restorasyon çalışmaları , korumakta güçlük çektiğimiz ata yadigarı sinagoglarımızı sonsuza dek yaşatacak. İçerisinde yer alacak olan daimi Sefarad sergisi, geçmiş kültürümüzü daha büyük kitlelere tanıtacak ve geleceğe taşıyacak.
Ne dersiniz , İzmir küllerinden tekrar alevleniyor mu ?

Avram Aji

04.01.2016