Monday, 6 July 2015

DÜŞMAN


Düşmanımın düşmanı benim dostumdur...

Son seçimlerde böyle bir şey oldu... Aslında takım tutar gibi bir parti tutmam. Her milletvekili seçiminde aklıma en fazla yatan partiye oy veririm. Hemen her seçim oy verdiğim parti değişik oldu. Ne yazık ki hayatımda hiç oy verdiğim parti , seçimi çoğunlukla kazanmadı... 

Fakat bu son seçim inanılmaz bir fotofinişe sahne oldu.

AKP’nin hedefi HDP’ye barajı geçirtmeyip 60 ekstra milletvekili kazanmaktı.  2001’den beri uyguladıkları taktiği ilelebet sürdürülebilecek zannettiler... CHP ve MHP’de bu barajdan nemalandıklarından hiç bir zaman kaldırılması yönünde cansiperane durmadılar...

AKP karşıtları HDP’de birleştiler , oyunu bozdular... 

Buna rağmen ortaya çıkan sonuç güzel değil... Bir tarafta Türk milliyetçiliğini savunan MHP , diğer taraftan Kürt milliyetçiliğini savunan HDP. 

21. Yüzyılda, gelişmiş bir ülke , milliyetçi akımlarla idare edilemez. Somut örnekleri Libya , Irak ve Suriye’ de görüyoruz. Geçmişte Yugoslavya denen bir ülke vardı kanlı bir şekilde yedi parçaya bölündüler... Tekerleği yeni baştan icat etmenin alemi yok... İsviçre , Kanada, ABD , Belçika , İngiltere gibi örnekler de önümüzde ... 

Yeni seçimlerde biz Türk Yahudileri için ne değişti... Bence en önemlisi her seçim kampanyasında köpürtülen İsrail düşmanlığına yönelik söylemler ,Mavi Marmara fiyaskosu kininin canlandırılmaması, Gazze hamiliği, HDP gibi başka bir düşman icat edildiğinden diğerleri unutuldu.

İsrail düşmanlığı ,Türkiye’de Yahudi nefreti geliştiriyor.... İstesek istemesek bizleri İsrail ile özdeşleştiriyorlar. Yükselen nefret duyguları bizi derinden yaralıyor... Sürekli “low profile” yaşamak zorunda kalıyoruz.

Yeni kurulacak koalisyon hükümeti ( eğer kurulabilirse) önceliği  Suriye ve  Mısır’ın iç işlerine karışma , Filistinlilerin hamiline soyunma gibi bir protokolü olamayacağından ,  İsrail ile ilişkilerin daha bir normalleşme sürecine girmesini bekleyebiliriz. İyimser bir beklenti olduğunun farkındayım...

HDP’nin meclise bir denge unsuru olarak girmesi ile , geleneksel azınlıkları asimile etme düşüncesinin sona ermesini bekleyebiliriz. Azınlıklar bundan sonra daha fazla dikkate alınacağına göre biz Türk Yahudilerinin de bundan faydalanması olası. Ciddi bir pozitif ayırımcılığına ihtiyacımız var. Ayakta tutmamız gereken eski sinagoglarımız, dört tane mezarlığımız var. Havra sokağındaki sinagoglarımız birer birer elden çıkıyor. Harabeye dönüşüyor.

Bir Azerbaycan gezisinde,  hükümetin açtığı Yahudi okulunu ziyaret ettik. Öğrencilerin ücretsiz , kendi değerlerini öğrenerek, güzel bir ilk ve orta öğrenim gördüklerini tespit ettik.... Neden İzmir’de de aynisi olmasın? Yöneticilerimiz yeni nesle İzmir Yahudi gelenek ve göreneklerini aktarmamız için gayret içerisindeler…

Şimdiye kadar kısıtlı kalmış devlet katkısı , şimdi belki biraz artabilir.  Cemaat yönetimimizin dar bütçesi bir nefes alabilir ve açmazlar çözülebilir.  Çocuklarımıza, gençlerimize ve yaşlılarımıza götürmemiz gerek birçok hizmet var.



No comments: