Monday, 7 August 2017

TIBBİ BİTKİLER VE İLAÇ ENDÜSTRİSİ


Şu anda  ilaç endüstrisi doğadaki bitkilerden ve minerallerden en yüksek  seviyede istifade ediyor.

Yüzyıllar öncesinin kocakarı ilaçları en modern teknoloji ile donatılmış laboratuvarlarda incelenmiş, etken maddeleri bulunmuş, dozaj için kobaylarda denemeler yapılmış ve bizim hizmetimize sunulmuştur. Dahası moleküler bazda değişime de uğratarak daha da etkin olması sağlanıyor.

İnsanlardaki ömür beklentisinin yüzyıl içerisinde iki misline çıkmasının temel nedeni de budur.

İlaç endüstrisi şu anda ve geleceğin en fazla gelir getireceği sektör olduğundan araştırmalar ve yatırımlar çok fazla bu alana kaydırılıyor. Tek sorun belki çok nadir hastalıklar için çok fazla araştırma yapılmıyordur. Çünkü müşterisi yok. Onu da belki üniversiteler üstlenecek.

İlaç konusu da insanların yumuşak karnı. Maalesef  medya bilinçsiz bir şekilde hareket ediyor. Birçok şarlatanı televizyona çıkartıp insanları kandırıyor. Destekleyici hap endüstrisi devasa boyutlara ulaştı. ve de tıbben en ufak bir faydası kesinlikle kanıtlanmadığı halde günde yüzlerce hap yutan insanları tanıyorum. Bunlar SOLGAR gibi NUTRIWAY gibi bilindik şirketler - kendilerini şahane bir  şekilde pazarlıyorlar.

Bilimsel olmaktan uzak "TABİAT ANADAN GELEN SAĞLIK" meali kitaplar insanlara kanserden kalp  hastalık- larına kadar her şeyin çözümünü veriyor. Aktarlarda ve pazarlarda satılan ne idüğü belirsiz otlar ve kökler alternatif tıb olarak pazarlanıyor. Muhtelif otları kökleri kaynatıp hemen iyileşiyorsunuz.  -Tıp fakültelerini gereksiz kılarcasına-. Cehaletin son perdesi.

Zakkumcu ZİYA ÖZEL'i mutlaka hatırlarsınız. Bir anda,  kanserden dolayı ümit kesilen hastalar  sayesinde zengin oldu. Canan Karatay'da meslekten men edildi ama , ancak medya hala kadını şahane bir şekilde pazarlıyor.

Dünya ilaç devi Pfizer bir açıklamasında,  bir ilaç için en az 10 sene araştırma yaptıklarını ,2 milyar dolar harcadıklarını ve her zaman da başarılı olmadıklarını okumuştum.

İnsanlar sağlıklı bir şekilde uzun yaşamak istiyorlar. Bu güdüleri de tüm servetlerini bu yolda harcamaya hazır hale getiriyor. Aldatılmamak için lütfen "SADECE" doktorunuza güvenin. Gerisi yalan dolan.

AVRAM AJI










Sunday, 6 August 2017

WİKİPEDİA ANSİKLOPEDİ İNTERNET


Son elli yılın en büyük icadı bilgi depolama konusunda elektroniğin katkısı, depolanan bilgiye hızla erişilmesi ve işlenmesidir. Ancak daha da önemlisi onun elektrik hızında paylaşılmasıdır.

İkibin yıl önce bilgiye ulaşmak için İskenderiye veya Celcius kütüphanesine gidip binlerce papirüs veya parşömen ruloyu okuyup öğrenmek ancak çok  az insanın sahip olabileceği bir imkandı. Kitabın icadı ile “rastgele erişim” hızı arttı. Bir papirüs rulosunda son paragrafa gitmek , bir kitabın son sayfasına gitmekten çok daha zor ve zaman alıcıydı.

Geçen yüzyıla kadar kitap sadece seçkinlerin ulaşabileceği bir şeydi.Ansiklopediler  ise  sadece kütüphanelerde bulunurdu.Eğitiminiz esnasında  araştırma yapmak için tek yol , okulun kütüphanesine gitmek idi. Seksenli yıllarda fasikül fasikül yayınlanan ansiklopediler evdeki salonların baş köşesine oturmuştu.

Doksanlı yıllar internet sayesinde bilgi ayağımıza geldi. Hem ücretsiz , hem de çok hızlı. Bu buluşu anlamak ve yorumlamak çok zordur. Geçen hafta Periscope programı ile SpaceX ‘in uzaya füze göndermesini canlı izledim. Youtube’da milyonlarca konferans , açık oturum ve belgesel anında elinizin altında.

Wikipedia’nın içeriğinden dolayı erişiminin kısıtlanması -eskiden Youtube’a yapıldığı gibi- sadece kullanıcıları yoksun bırakır. Çin ‘de de Wikipedia yasak… Hükümet yetkilileri yerli bir ansiklopedi yazmak için  onbinlerce akademisyeni işe almış. Bence “tekerleği yeniden icat etmek” buna denir. Eksiklikleri tamamlama amacı güdülse idi bir anlamı olabilirdi. Ya da hataları düzeltme çalışmaları yapılsa daha yerinde bir çaba olurdu.

Yakın bir gelecekte iki büyük değişim olacak. Birincisi hızlı değişen veya hızlı erişilebilecek bilginin okullarda öğretilmesine gerek kalmayacak . Geleneksel eğitim sistemi ve içeriği başka bir yönde evrilecek. Kişi istediği eğitimi internetten bulunduğu yerde alacak.Eğitim ömür boyu sürecek.

Ayrıca eskiden genel kültür dediğimiz bilgi akıllı telefonlar sayesinde her an yanımızda. Dünyadaki ikiyüz ülkenin başkentini ezberlemek bir marifet olmaktan çıktı. Ya da Türkiye’nin plakalarını…. Bunlar sadece televizyonlardaki bilgi yarışmalarında işe yarıyor artık.

Uzun yıllardır telefon rehberi yayınlanmıyor. Koca koca ciltler halinde basılan rehberler her sene evimize ve iş yerimize gönderilir baş köşeye konurdu. Beyaz sayfalar da, sarı sayfalar da tarih oldu. Posta idaresinin web sayfasından , anında ve bulunduğunuz yerden istediğiniz kişinin telefon numarasına erişebiliyorsunuz. Eskiden çalışma masamızın en önemli kişisel telefon rehberimiz akıllı telefonumızla işleivini yitirmek üzere.

Hele arama motorlarının bizim için gerçekleştirdikleri saymakla bitmez. Seneler sürebilecek bir araştırmayı sizin yerinize , milyonlarca dosya içerisinden saniyeler içerisinde yapıyor. Arama motorlarını iyi kullanabilmek, doğru soruyu sorabilmek te bir marifet.

Forumlar sayesinde sizinle ayni sorunu olan kişilerin nasıl çözümler bulduklarını , ya da ürün satıcılarının doğrudan cevapları bulmak elinizin altında.

Kötü yanları da var bu kontrolsüz bilginin. Başınız ağrıyor ve Google da baş ağrısı neden olur yazarsanız. Size milyon cevap bularak kafanızı iyice karıştırabilir.Depresyona bile sokabilir.

Eğitimin ne kadar uzun soluku ve masraflı olduğunu çoğu zaman düşünmeyiz…Ana okulundan üniversite sonuna kadar 16-18 senelik bir dönemi kapsar. Devlet okulları parasız bile olsa külliyetli bir masrafı vardır. Parasız olmasının fırsat eşitliği yarattığı görüşü ne yazık kı çok doğrulamamız mümkün değildir. En iyi okullar paralı olanlar ve de en zor girilebilenlerdir. Bu yüzden zengin çocuklarının şansı daha fazla gözükmektedir. Burslarla bu denge kurulmaya çalışılır. Türkiye deki 170 e yakın üniversiteye karşılık ABD de 5000 üniversite olması karşısında şaşırıabilirsiniz… Dünyanın en prestijli üniversitlerin " ivy-league" ‘in ABD bulunmasına ne dersiniz ? Dünyanın lokomotifi böyle olunabiliyor. Ayrıca 3. Dünya ülkelerindeki dahileri de mıknatıs gibi kendilerine çekmesi de ayrı bir işlev.

İnternet parasız eğitim sunarak eşitsizliği azaltma yönünde bir etkisi var.










RASYONEL TEOLOJİ



Moris Fransez ayni adlı makalesinde Tanrıyı ya da everenin yaratıcısı veya yaratıcılarını anlamamız için duyularımızın "belki de" yetersiz kaldığından bahsediyor. Bir ölçüde katılmıyorum. Şu anki nano teknolojiden tutun da uzay bilimine kadar bilim insanları, duyularının çok ötesinde bir araştırma yapma yeteneğine sahip oldular.

Benim düşüncem kısıtlı  "idée" birikimimiz ile ilgili. Mevcut dünyamızı "idée" ler vasıtası ile anlamaya çalışıyoruz; Örneğin bir masa "idée" miz var zihnimizde. 3 bacaklı veya 4 bacaklı , üstü düz bir tabla içeren bir cisim.  ve ayni işlevi gören 1 bacaklı da olsa 5 bacaklı da olsa "masa" olduğunu idrak edebiliyoruz.

Zihnimizde Tanrı "idée" si olmadığından mevcut "idée"lerle hayalini bile kuramıyoruz. Hemen hep aksakallı , yaşlı başlı bir insan figürü -"idée"si zihnimizde canlanır. Uzak doğuda hep heykellerle iç içe tapınma geleneği belki de bu boşluğu doldurmak için icad edildi.

Yahudiliğin ve İslam'ın heykel ve resmi yasaklaması - Hristiyanlık ile karşılaştırıldığında herhangi bir pozitif kazanç sağladığı da söylenemez.Tanrı'yı daha iyi kavramamışlardır. Resimler ve heykeller bilakis insanlar üzerinde daha fazla etki yaratmıştır bile denilebilir.

Son yüzyıllarda ayrıca Tanrısal bir mucize görememiş olmamız , kutsal kitaplardaki mucizeleri de şüphe götürür bir hale sokmaktadır.

Yahudiler Mısırdan çıkarken Kızıldeniz yarıldı mı yarılmadı mı? Yarıldı ise mevcut fizik yasalarına aykırı bir durum söz konusu olmalıdır ki bu da henüz hiç bir şekilde gözlemlenememiştir. Fakat bunca kadar insanın halüsinasyon görmesi anlamına gelmektedir ki rasyonel gözükmüyor. İtalya'da bir yanardağın o esnada patlaması ,
kara bulutlar oluşturması , küller taşıması , tsunami yaratması da olasılıksızlık sınırlarını aşırı zorlamakta gibi.

Bir gerçek var ki Tanrı(lar) "idée"sini fizik bulacaktır. Mevcut fizik bilgimiz buna henüz erişmiş değil . Ama erişmeyecek diyemeyiz. Her yeni fizik araştırması bizi Tanrı(lar) kavramına bir adım daha yaklaştırıyor. Şimdiye kadar araştırmaları engelleyecek hiç bir doğa üstü olay yaşanmaması Tanrı(lar)nın bu konuda bir engelleme koymadığının bir göstergesi gibi . 

Bilgi depolama kapasitesinin artması , depolanan bilgilerin elektrik hızında derlenmesi, bilgisayarlara hergün milyonlarca satır algoritma yazılması bizleri Tanrı(lar) "idée"sine doğru ivmelendiriyor.

Mevcut göstergeler ise Kutsal Kitapları doğrular nitelikte olmaktan uzak. 










ALIVE TOYS FOR ADULTS


I was watching TV the other day . One attractive lady was telling about her life.Her success story in her career and many hobbies that she was adding to her life while she mentioned also about how smooth was her recent divorce. The interviewer ask about whether there is a new love affair in her life. She said proudly that she was not a kind of women for marriage. But she was in love with her dog. She explained in detail her life with her dog.(I am wondering how things go in bad!)

Can a dog replace a husband ? In her case she was very confident and affirmative.. This is exactly what she told us.

I am not against domesticated animals surrounding us. Never had a fear for dogs, cats, fish and birds living in our homes ,at street or in our friend’s homes. But I feel a real pity for dogs especially with a collar or birds in a cage.

I only want you to imagine yourself with a collar attached to your master. Who will feed you whenever he wants and whatever he wants. Bring you in and out when he has time. Caress you when he feels fine…

I am describing pets as “ALIVE TOYS” of spoiled people.

Domestic dogs were always helpful for human beings. Shepherds were getting help of their dogs to drive their  herd. But this is almost the sole exemption. Birds were used as a messanger in the old days.  Police is getting help of dogs in drug traffic. Some dogs are also raised for finding some precious mushrooms growing beneath the soil.

What can be the meaning to feed street dogs and cats ? Helping them to survive a miserable life they live? It looks to me as a psychological satisfaction for oneself, while thinking for help  others somehow.

Few decades ago electronic games were very popular. Almost all children use to have the famous GAMEBOY playing the brick location game , namely TETRIS. Attaching two gameboys by a cable and have a match for two was the biggest challenge that time. Nowadays internet is connecting all children worldwide.

Suddenly it appeared a new game called - if I am not mistaken "YAMAGOUCHI". This was an electronic game simulating an alive pet. As soon as you bought. the game and the gadget you start feeding your pet -electronically- of course giving some water et cetera. If you forget to feed them in time they were “dying” – of course electronically. You were unable to see them moving over the screen… Than you needed to buy again.

I have never seen street dogs wandering freely in Europe. When I was travelling in Israel I heard that they do not accept dogs living freely at streets. (I only saw very few cats only…)

According the information I got there are 56 millon pet in the world. This is a really incredible amount.

JUST FOR FUN.. JUST TO AMUSE HIMSELF..


But never thining  one and a half billion human living below starvation …