Friday, 31 March 2017
DARWIN'İN EVRİM TEORİSİ HALA GEÇERLİ Mİ
Doğal seçilim ve mutasyona bağlı evrim teorisi hakkında her gün yeni bulgular çıkıyor , yeni deneyler yapılıyor…Doğrulayacağı yönünde neticeler alınıyor. Zor yaşam şartlarında bırakılan bazı bakterilerin onbinlerce nesil sonra mutasyona uğrayarak adaptasyon gösteren bakterilere dönüştüğü bir kanıt olarak gösteriliyor. Antibiyotiklere dirençli bakterilerin ortaya çıkması canlı canlı yaşadığımız bir başka örnek… Hatta bakterilerin mutasyon geçirerek direnç gösteren yeni türlere dönüşmesini azaltmak amacı ile antibiyotiklerin kullanımının azaltılması çalışmaları bu doğrultuda değil mi?
Her yıl duyuyoruz nesli tükenen hayvanlarla ilgili haberlerde. Tehlikede olan nesilleri koruma altına almak için çaba ve para harcanıyor. Bizden önceki nesillerin beraber yaşadığı mamut ve bizonlar artık tarih sahnesinde yoklar.
Buna karşın insan kendine faydalı canlı türlerini yetiştirme amacı ile büyük bir çaba içerisinde. Tavuk , koyun ,domuz ve inek besiciliği neredeyse bir yüksek teknoloji kapsamı içerisine girmiş. En iyi verim verenler, en çabuk yetişenler, hastalıklara en dayanıklı olanlar Darwin’in değil de İnsan’ın seçilimine uğruyor.
Hibrit tohumlarla bitki yetiştiriciliği de aynı derecede ileri teknoloji ile yapılıyor. Yoksa yüz yıl içerisinde insan nüfusunun dörde katlanması mümkün müydü? Günümüzde hala dünya nüfusu her kıl kabaca yüzde bir artıyor? Ama nereye kadar …
Güney İspanya’ya yaptığım bir seyahatte inanılmaz bir biçimde tüm makilik ve ormanlık alanları zeytinliğe dönüştürdüklerini gözlerimle gördüm. Bazı bilim insanlarına göre bu bir doğa katliamı olarak görülüyor. Göremediğim ama duyduğum , birkaç yıla kadar tüm dünyanın ürettiğininden daha fazla zeytin ve badem üretmeye başlayacaklarmış.
Bir yandan artan dünya nüfusunu doyurmak için-tabiki ekonomik menfaate dayanan – bu çaba aslında iyi gibi gözüküyor. Ancak DOĞAL evrim artık insan neslinin seçilimine dönüşmüş gözüküyor.
Ya insan ? Evrimi takip etmek için insan ömrü yetmez ama seçilim konusunda iyi şeyler söylemek mümkün değil. Eski çağlarda hayatta kalabilmek , ancak en sağlıklı , en zeki ve en güçlü insanlar için mümkün iken bugün sağlıksız olanlara ilaç , zeki ve güçlü olmayanlara eğitim vererek beceri kazandırma en üst düzeyde çaba sarf ediliyor. Doğurma yetisi olmayan kadınlar ve erkekler için tüp bebek yöntemi ile hamile bırakma evrimi durdurmuş gözüküyor. Fakat bunun karşısında gen bozukluğu tespit edilen anne karnındaki bebeklerin doğmadan kürtaj yapılması iyimser bir çalışma .
Bu arada Nazi düşüncesinin ARİ ırk yaratma paranoyası da bahsedilmeye değer. İnsan evrimini tüm dünyada eşzamanlı olmadığı tesbitinden hareketle az geliştiği düşünülen “Sapiens” türlerinin yok edilmesine dayanan soykırım çalışmaları milyonlarca Yahudilerin ve Çingenelerin hayatlarına mal olmuştur.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment