Koca
bir yılı geride bıraktık. Ne yazık ki Türkiye’miz de Ortadoğu bataklığına düştü.
İnşallah sağduyu üstün gelir dedik , olmadı.
Politika çok incelik isteyen bir sanat. Dantela gibi işlemek lazım. Bu
sanatkarları ‘MON CHER’ler diye
adlandırarak aşağılamak , neticede sizi ve
dolayısıyla bizi böyle kaosa sürükler. Gerçi artık -Paris’te olduğu gibi - terörün
yeri yurdu kalmadıysa da, yine de siyasi çözümler üretmenin , oy kaybetme kaygısının
önüne geçmesinin gerekliliğine inanıyorum...
Ben bunları
yazmayacağım sizlere... 2015’de güzel şeyler de oldu. İlkler yaşandı.
Çocukluğumda,
bayramlarımızda yerel gazetelerde “Musevi vatandaşlarımızın bayramını kutlarız”
gibi yazılar çıkardı. Mutlu da olurduk. Son yıllarda Cumhurbaşkanı ve
Başbakanın bizim bayramlarımızı kutlayan mesajları, vaka-i adiye oldu. Soykırımı anma etkinlikleri
de her yıl daha bir kapsamlı bir şekilde düzenleniyor... Gerekliliğine
inandıkları için olmasa bile.
Yıllar
önce sizlere yazmıştım Roma’da Hanuka bayramımız
meydanlarda kutlanıyor diye. İşte bunun benzeri bu yıl İstanbul’da gerçekleşti.
Eminim, güvenlik endişesi altında gerçekleştirilmiş olsa bile , hepiniz , benim
gibi gurur duydunuz. Darısı İzmir’in başına... Gündoğdu Meydanında olabilir!!!
İkincisi,
Bet-Israel sinagogumuz restore edildi ve eski güzelliğine kavuştu. Kıymeti
yeterince bilinmese de , bence İzmir’deki en güzel mabet. Yıkık kubbesi
yüreğimi dağlıyordu. Bayramlarda oturacak yer bile bulamadığımız günler ne kadar
da uzaklarda kadı... Dilerim güzel vesilelerle tekrar kalabalıkları toplama imkanları yaratılır. Bu
güzellikten sadece turistler değil de asıl sahipleri de nasibini alır!
Üçüncüsü
“Jewish Centre” projesi. Alsancak kehilasının mimari durumu dolayısıyla
yıkılmasının gerekliliği , neticede çok daha büyük ve güzel bir projeye yol
açtı . Gurur kaynağı olacağı ve bölük pörçük dağılmış mülklerin yepyeni bir şekilde birleşmesi ile ortaya
çıkacak çok amaçlı bina, hepimizi , çatısı altında daha fazla toplayacağı
umudunu da besliyor... Emeği geçenlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Her birimizin
kendi çapında azami destek vermesi şart. Birçoğumuz için yürüyüş mesafesinde
olması ayrıca çok büyük avantaj olacak. Çocuklarımız , gençlerimiz ve de
yaşlılarımız için vazgeçilmez bir kültür ve dayanışma merkezi olacağı kesin. Ufkumuz
genişleyecek.
Belediyenin
ele aldığı Havra Sokağı restorasyon çalışmaları , korumakta güçlük çektiğimiz
ata yadigarı sinagoglarımızı sonsuza dek yaşatacak. İçerisinde yer alacak olan
daimi Sefarad sergisi, geçmiş kültürümüzü daha büyük kitlelere tanıtacak ve geleceğe
taşıyacak.
Ne
dersiniz , İzmir küllerinden tekrar alevleniyor mu ?
Avram
Aji
04.01.2016